Hayatın ne zaman hangi sürprizleri getireceği hiçbir zaman belli olmaz. Bazı insanlar, yaşamsal sağlık sorunlarıyla karşılaştıklarında beklenmedik bir şekilde bu durumla başa çıkmak zorunda kalırken, bazıları ise hastalığın pençesine düştüklerini bile fark edemeyebilir. İşte bu durum, 30 yaşındaki Eylül Yılmaz’ın başına geldi. Sağlıklı geçen yıllarının ardından, Eylül, bir kontrol sırasında doktorlarından aldığı haberle dünya başına yıkılmıştı. Üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, Eylül’ün hikayesi hala birçok kişiye ilham vermeye devam ediyor.
Eylül, aslen sağlıklı bir genç kadındır. Dikkatli bir yaşam tarzı, düzenli spor ve sağlıklı beslenme ile ürkütücü hastalıklardan uzak kalmaya çalışıyordu. Ancak, bir gün iş yerinde hissettiği ani halsizlik ve yorgunluk, onu doktor kapısına sürüklemişti. Başlangıçta, bu durumun aşırı çalışma ve stresle bağlantılı olduğunu düşünen Eylül, kan testlerinde beklenmedik bir sonuçla karşılaşmayı asla aklının ucundan bile geçirmedi. Ancak sonuçlar, doktorların yüzlerinde derin bir kaygı yarattı.
Bir dizi test ve görüntüleme ile birlikte hastaneye yatış süreci hızlı bir şekilde ilerledi. Sonuçlar, Eylül’ün yaşamını alt üst eden bir durumu ortaya koymuştu: Akut lösemi! Hızla ilerleyen bu ölümcül hastalık, başlangıçta hiçbir belirti göstermemişti. Eylül, henüz 30 yaşındayken, dakikalar içerisinde hayatında köklü bir değişiklik yaşamak zorunda kaldı. Hastalığın seyrine göre, iki yıl içinde tam anlamıyla tedavi edilemeyecek bir duruma gelmesi bekleniyordu. Bu durum hem kendisi hem de ailesi için tam bir kabustu.
Eylül, hayatıyla ilgili o anki hayallerini, planlarını ve umutlarını ardında bırakmak zorunda kalmıştı. Ancak genç kadın, bu zorlu süreçte pes etmeye niyetli değildi. Onun için en önemli şey, mücadelesine devam etmekti. Oncologlarıyla birlikte, en doğru tedavi yöntemini bulmak için çaba gösterdiler. Kemoterapi, Eylül’ün tedavi sürecinin en belirgin unsurlarından biri oldu. Uzun saatler süren seanslar, bazen dayanılmaz hale gelsede, Eylül her seferinde pes etmedi. Kendisine göre, umudunu kaybetmek, hastalığına yenik düşmek anlamına geliyordu.
Bu arada, yaşam kalitesinden ödün vermemek adına fiziksel ve ruhsal sağlığını korumak için de çaba harcadı. Beslenmesine dikkat ederek, sağlıklı gıdalar tüketmeye, zinde kalmak için egzersiz yapmaya devam etti. Arkadaşları ve ailesi de ona destek olmak için ellerinden geleni yaptılar. Hep birlikte zor zamanları atlatmaya, Eylülü cesaretlendirmeye çalıştılar. Onun mücadele etmesi, etrafındakilere de ilham vermişti. Zaman geçtikçe, bir umut ışığı belirdi. Kemoterapi seansları sonunda Eylül’ün durumu stabil hala gelmeye başlamıştı. Hastalığına giden yolda olumlu gelişmeler yaşandı ve bu durum onu yeniden hayata bağladı.
Eylül’ün hikayesi, yalnızca onun için değil, birçok insan için ilham kaynağı oldu. Hastalığı, çalışmaya ve yaşamaya devam etmesine engel olmamıştı. Duyduğu destekten ilham alan Eylül, sosyal medyada yaşadığı süreci paylaşarak başkalarına cesaret vermeye ve bu korkutucu hastalıkla mücadele edenlere motivasyon sağlamaya karar verdi. Bugün, onun sosyal medyadaki takipçileri, ruhunu besleyen bir topluluk oluşturarak, Eylülü yalnız bırakmıyor.
Eylül’ün iki yıllık mücadelesi, yalnızca bir hastalıkla savaşmanın ötesinde; aynı zamanda hayata tutunmanın, aile ve dostların desteğinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. Sonunda, Eylül, umut dolu bir hikaye yazmayı başardı. Geçen zaman, onun sabrını ve direncini sergileyen bir destana dönüştü. Bu süreçte yaşadığı tüm zorluklara, kayıplara ve hayal kırıklıklarına rağmen Eylülü asla yalnız bırakmayan sevdikleri, birlikte yaşadıkları anılar vasıtasıyla mücadelelerine unutamayacakları bir anlam kattılar.
Eylül, yaşadığı tecrübeleri bir kitapta toplayarak, başkalarına ilham vermek amacıyla çalışmalar yapmayı hedefliyor. Bu kitabın, benzer durumlarla karşılaşan insanların umudu, motivasyonu ve bilgilendirilmesi açısından faydalı olacağına inanıyor. Ayrıca, farkındalık yaratmak için konferanslar düzenleyerek, akıl sağlığı ve kanser gibi konularda farkındalık yaratma çabalarını sürdürüyor.
Yaşamı, savaşları ve başardıklarıyla, Eylül Yılmaz tam anlamıyla bir ilham kaynağı olarak kalacak. Onun hikayesi, bizleri ne olursa olsun hayata tutunmanın, umudu asla yitirmemenin ve sevgi dolu bir topluluğun gücünün farkına varmaya yönlendiriyor. Eylülü tanıyan herkes, şimdi onun hayat hikayesinin bir parçası olmaktan gurur duyuyor; mutlu olmalarını sağlayan her an, Eylül ile olan bağlarını daha da güçlendiriyor.